
A Milli Takım'ın 6-0'lık İspanya yenilgisinin ardından spor yazarlarından değerlendirmeler geldi.
A Milli Takım, 2026 Dünya Kupası Elemeleri E Grubu ikinci maçında Konya'da son Avrupa şampiyonu İspanya'yı konuk etti. Konya Büyükşehir Belediye Stadyumu'nda oynanan müsabaka, İspanya'nın 6-0'lık üstünlüğüyle sonuçlandı. Konuk ekibe galibiyeti getiren golleri 6. ve 62. dakikalarda Pedri, 53. dakikada Ferran Torres, 22, 45+1 ve 57. dakikalarda Merino kaydetti. Bu skorun ardından İspanya, 2'de 2 yaptı ve 6 puanla E Grubu'nda liderlik koltuğuna oturdu. Ay-Yıldızlılar ise 3 puanla 3. basamakta yer aldı. Türkiye, 11 Ekim Cumartesi günü Bulgaristan deplasmanına çıkacak. İspanya ise aynı tarihte Gürcistan'ı konuk edecek. Spor yazarları, millilerin yaşadığı ağır yenilgiyi köşelerinde mercek altına aldı.
İşte yazarların yorumları: "KAPKARA BİR GECE" Ahmet Çakar/Sabah: "Konya'da kara hem de kapkara bir gece yaşadık… Tamam İspanya dünyanın en iyi birkaç takımından biri. Söylenecek bir şey yok ama ne oyun ne de skor böyle olmamalıydı. Adamlar 15 net pozisyon yakaladı, yarısını da attılar. Aslında biraz Uğurcan'ın şansı ve başarısı olmasa belki de çift haneli ağır rezil bir yenilgi alacaktık. Takım olarak savunamadık. Ne bireysel olarak savunduk ne de takım savunması olarak ayakta kalabildik. Çok rahat geldiler. Ceza alanında bile gençlerin ancak halı sahada başarabildikleri kısa paslar, hatta abartılı paslar yapıp gollerini buldular. Aslında Montella'da da hata var. Biraz daha diri, daha dirençli, daha defansif bir kadroyla çıkmalıydık. Karşındaki takım sıradan bir takım değil. Evet acımız büyük. Allah'tan Gürcistan'ı Gürcistan'da yenmişiz de grup ikinciliği için avantajı elimizde tutuyoruz."
"BÖYLESİNİ BEKLEMİYORDUM" İlker Yağcıoğlu/Takvim: "Açıkçası ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Çünkü böyle bir mağlubiyet beklemiyordum... Gerçek bir yıldız doğuyor demek yetmez; o zaten çoktan parlamış bir yıldız olduğunu bir kez daha ispatladı. Grupta bizim amacımız ikinci olmak. Bu yolda da Gürcistan'ı yenerek büyük avantaj elde ettik. Elbette İspanya'ya kaybetmek dünyanın sonu değil. Kağıt üzerinde grubun en güçlü takımına karşı oynadık. Ancak bu kadar silik, bu kadar dirençsiz bir oyunla skor kabul edilemez. Sorun mağlubiyet değil; sorun bu şekilde, hiçbir varlık gösteremeden kaybetmiş olmamız. Bu skor sadece puan cetveline değil, Montella'nın ve oyuncularımızın moraline de ağır bir darbe vurdu."
"YETENEKTEN FAZLA BİLGİ GEREKİYOR" Cem Dizdar/Fanatik: "Çocukluklarından bu yana pas oyunu konusunda eğitilen İspanya Miili Takımı oyuncuları tek tek yetenekli olduklarını gösterme ihtiyacı hissetmeksizin toplu oynama becerileriyle 6 gol buldu. Peki ya biz? Sadece moral değerlere güvenmekten, motivasyonu en yüce değer bellemeyi bırakmadan, öğrenme aşamasına terfi etmeden seviye atlamanın mümkün olmadığını anlayacağız ama zaman da çabuk geçiyor maalesef. En yetenekli bilinen Arda Güler ya da Hakan Çalhanoğlu gibi oyuncularımızı görünmez kılan pas oyununu doğru kavramadan sınıfı geçmek mümkün olmaz. Kısacası… Paraların har vurup harman savrulduğu ülkemizde oyunun yetenekten daha fazla bilgiyle oynanması gerektiğini gösteren bir maç izledik hep birlikte. Bu maçtan neler öğrenildiğini ise Bulgaristan ve Gürcistan maçlarında göreceğiz."
"ÇOCUKLARI KORUMALIYIZ" Gürcan Bilgiç/Fotomaç: "Takım hakkında iyi bir şey söylenemez. Arda Güler'in sorumluluk alıp, atak organize etme çabaları da bireyseldi. Taktiğin değil, genetiğin getirdiği bir durum. İspanya'nın bizim her duran top kullanmamızın ardında kontradan üç'e iki ile gelmesi de ayrı bir dertti, hiç oraya girmeyelim. 75'e geldiğinizde sadece dört faul yapmıştık. Mental olarak da kaybetmemişiz daha maç oynanmadan. İnanmamışlar bir şey yapabileceğimize. Konya tribünlerinin müthiş desteğine rağmen başlama düdüğünde, maçın bitmesini isteyen oyunculara ve onları "feda" eden Montella'ya sahibiz. Bu hasarı onarmak kolay olmayacak. Çocukları korumalı, arkalarında durmalıyız."
"AĞIR GELDİLER Bülent Timurlenk/Sabah: "Montella dizilişi değiştirebilir ve dirençsiz orta sahaya müdahale edebilirdi. O da İspanyolların resitalini izlemeyi tercih etti. Eldeki malzeme bu ama İspanyolların pivot santrforsuz Oyarzabal ile oynadıkları oyun, zaten dünyada parmakla gösteriliyor. Ağır geldiler bize... Bulgarlardan daha dirençsiz çıktık. Bundan sonra yapılması gereken iki Bulgaristan maçı ve evimizde Gürcistan'ı yenip play-off biletini almak olacak. Montella milli takımda favori adamlarından vazgeçmeyen bir teknik adam. Ama kabul edelim, Gürcistan karşılaşmasını kazanan 11, İspanya'ya da karşı oynar derken İspanyolların eşsiz tekniğini hafife almış demiyorum, göz ardı etmiş. Böyle teknik bir takıma karşı tekniği yüksek oyuncularla kafa tutulmazdı öyle de oldu."
"1980'LERE GERİ DÖNDÜK" Serkan Akcan/Fanatik: "Sanki 1980’lerde gelenden gidenden 8 yiyen hallerimize geri döndük, 20. dakikada maç henüz 1-0’ken tüm takım yenilgiyi kabullenmiş gibiydi, herkes mücadeleyi erkenden bıraktı. Futbolcularımız İspanya Milli Takımı’nı sahada kovalamayı bıraktı, izlediler. Ondan olsa gerek faul bile yapmaktan imtina ettiler. Koca 90 dakikada İspanyollar 9 faul yaparken bizim çocukların sadece 6’da kalması bile ne kadar erken vazgeçtiklerinin ispatı gibiydi. Sadece yenilmedik, öz güvenimiz kırıldı, incindik."
"KENDİMİZİ İSPANYA SANDIK" Turgay Demir/Fotomaç: "Gürcistan maçında patron bizdik ve öyle oynadık ama bu maçın patronu dünya şampiyonu İspanya'ydı ve biz böyle bir rakibe karşı yapmayı değil bozmayı hedeflemeliydik. İstanbul'a gelmiş bir Anadolu takımı gibi oynasak böyle bir fark olmazdı. Bir jenerasyon yakalamak önemli ama o jenerasyonun yenilmez armada olması için ciddi süre gerekir. İspanya 2008 Avrupa Şampiyonluğu'nun ardından 2010'da 46 yıl sonra Dünya Şampiyonu olunca başka bir takım haline geldi. O gün bugündür sürekli oyunları gelişiyor. Biz dört iyi futbolcu bulduk diye kendimizi İspanya sandık... Durun bakalım daha dün bir bugün iki."