BAE-İsrail ilişkilerinde sınırlar

Eyl 15, 2025 - 12:14
BAE-İsrail ilişkilerinde sınırlar

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile İsrail arasındaki yakın iş birliği, Gazze’deki savaşın ikinci yılına yaklaşırken ve İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak planları gündeme gelirken sınavdan geçiyor. BAE, İsrail ile İbrahim Anlaşmaları çerçevesinde ekonomik ve güvenlik alanlarında derin bağlar kurmuş olsa da, bölgede artan çatışmalar ve İsrail’in agresif politikaları Abu Dabi yönetiminde iç tartışmalara yol açıyor.

Geçtiğimiz günlerde BAE, Kasım ayında düzenlenecek Dubai Airshow’a İsrail’in katılımını iptal ederek dikkat çekici bir mesaj verdi. Ayrıca, İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak etmesi halinde “kırmızı çizgi” uyarısında bulunması, ilişkilerdeki hassas dengeleri gözler önüne serdi. Bu uyarı, BAE’nin İbrahim Anlaşmaları’nın temelinde iki devletli çözüm umudunu koruma niyetinin göstergesi olarak yorumlanıyor.

BAE’nin Filistin politikasında Hamas’a karşı net bir duruşu bulunurken, Batı Şeria’daki laik Fetih hareketine de mesafeli yaklaştığı biliniyor. Abu Dabi’nin tercih ettiği Filistinli müttefik ise sürgünde bulunan Fetih lideri Muhammed Dahlan. Dahlan, BAE’nin bölgedeki diğer krizlerde de önemli bir temsilcisi konumunda.

Uzmanlar, BAE’nin Arap Birliği’nin savaş sonrası Gazze planını tam anlamıyla desteklemeyeceğini, ancak Arap dünyasındaki genel uzlaşıya karşı çıkmayacağını belirtiyor. Bu plan, Filistin Yönetimi’nin Gazze’yi kontrol etmesini öngörürken, Hamas’a da sınırlı siyasi rol tanıyor. BAE’nin bu konuda “Arap uzlaşısını bozucu” bir aktör olmaya hazırlandığı yorumları yapılıyor.

BAE-İsrail iş birliği sadece Orta Doğu ile sınırlı kalmıyor. Afrika Boynuzu’ndaki stratejik iş birlikleri de sürüyor. Örneğin, BAE’nin Somaliland’a zorla yerinden edilmiş Filistinlileri kabul ettirmeye çalıştığı ve bunun karşılığında ABD’den tanınma talep ettiği iddiaları var. Somaliland, BAE’nin bölgedeki önemli müttefiklerinden biri.

BAE’de İsrail politikası konusunda farklı görüşler bulunuyor. Dubai, İsrail ile iş birliğinin en güçlü savunucusu iken, Abu Dabi’de daha temkinli ve eleştirel sesler yükseliyor. Sharjah ve Ras al-Khaimah gibi emirliklerde ise İsrail’e verilen desteğe daha fazla şüpheyle bakılıyor.

BAE lideri Muhammed bin Zayed’in İsrail’in Katar’a yönelik saldırısına karşı Doha’yı ziyaret ederek dayanışma göstermesi, bölgedeki karmaşık siyasi dengelerin simgesi oldu. Bu ziyaret, BAE’nin İsrail ile ilişkilerinde tamamen taraf olmadığını ve bölgesel gelişmelere göre pozisyonunu esnetebileceğini gösterdi.

Sonuç olarak, BAE-İsrail ortaklığı ekonomik ve stratejik çıkarlar üzerine kurulmuş olsa da, Filistin meselesi ve bölgedeki savaş dinamikleri ilişkilerde sınırları zorluyor. BAE, hem İsrail ile bağlarını korumaya çalışıyor hem de Arap dünyasında Filistin davasına yönelik hassasiyetini kaybetmemeye özen gösteriyor. Bu denge arayışı, BAE’nin bölgedeki rolünü ve ABD-İsrail eksenindeki yerini belirlemede kritik önemde.

daily ummah