Borsa İstanbul için 12 bin 500 puan beklentisi: Borsa ölü seviyelerde

Kasım 17, 2025 - 09:08
Borsa İstanbul için 12 bin 500 puan beklentisi: Borsa ölü seviyelerde
Borsa İstanbul için 12 bin 500 puan beklentisi: Borsa ölü seviyelerde

Borsa İstanbul'daki düşüş grafiği uzun zamandır yerini korurken uzmanlar iyimser mesajlar vermeye başladı. Düşüş grafiğinin yerini yükselişe bırakması için olması gerekenler belli oldu.

Küresel piyasalar ABD'de hükümetin açılmasıyla birlikte açıklanacak olacak veri seline hazırlanırken iç piyasalarda karışık seyir devam ediyor. Borsa İstanbul'da hızlı yükseliş ve düşüşler yaşanırken denge bulma arayışı ortadan kayboluyor. Yatırımcılar borsada uzun zamandır beklediklerini bulamazken analistler iyimser mesajlar vermeyi sürdürüyor. Dolar bazında kayıpları artan yatırımcıların piyasaya olan güvenlerinin tazelenmesi için gerekli olan faktörleri uzmanlar açıkladı.

BİST'TE GÜÇLENME VE ZAMAN GERÇEKLEŞİR?

 

Hedef Portföy Genel Müdür Yardımcısı Hakan Erdoğan "Banka hisselerinin BİST'e hakim olması ve bir yıl önceki seviyelere yakın işlem görmesi, piyasanın belirli bir sektöre özellikle de görece BİST 100 dışı hisselere odaklanmış halde olduğunu ve geniş tabanlı bir canlanma yaşayamadığını gösteriyor. Borsanın genel anlamda güçlenmesi için birkaç temel faktörün bir araya gelmesi gerekiyor." dedi.

 

Erdoğan, 4 maddede borsanın güç kazanmasına ilişkin detayları açıkladı:

 

1. Makroekonomik İstikrar: Enflasyondaki kalıcı düşüş, merkez bankası politika faizlerindeki istikrar ve kur dalgalanmalarının kontrol altına alınması, yatırımcı güvenini tazeleyecek en önemli unsurlardır.

 

2. Küresel Koşullar: ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere, küresel merkez bankalarının para politikaları ve dünya ekonomisindeki büyüme beklentileri, gelişmekte olan piyasalar için kritik öneme sahip. Küresel likiditenin artış yönüne dönmesi BİST için olumlu olacaktır.

 

3. Yapısal Reformlar: Yurt içinde, yabancı yatırımcıyı uzun vadede cezbedecek ve doğrudan yatırımları artıracak yapısal reformların hız kazanması, piyasanın temellerini güçlendirecektir.

 

4. Şirket Karlılıkları: Şirketlerin kur ve maliyet baskılarından arınarak, karlılıklarını artırması ve bunu yatırımcılara temettü ve değer artışı olarak yansıtabilmesi, ilgiyi tekrar hisse senetlerine çevirebilir.

 

Bu faktörlerde iyileşme sinyalleri alınmaya başlandığında, önce bankalar gibi likit ve değerli hisselerde başlayan bir yükseliş, zamanla genişleyerek tüm borsaya yayılabilir. Bu geçiş, öncelikle yabancı yatırımcının net pozisyonunun düzelmeye başlamasıyla da kendini gösterebilir.

 

2026'DA BORSAYI NELER BEKLİYOR?

 

2025 yılının sonuna yaklaşılırken 2026 yılına ilişkin öngörülerini sıralayan Erdoğan "2025 yılının, enflasyonla mücadelenin devam ettiği ve bu nedenle baskıların hissedildiği bir yıl olarak geçeceği öngörüsüne katılmakla birlikte, 2026'nın ilk yarısı için durumun biraz daha farklı olabileceğini düşünüyorum." ifadesini kullandı.

 

Erdoğan 2025 ve 2026 yıllarına ilişkin senaryolarını şöyle sıraladı:

 

· 2025 senaryosu: Bu yıl, muhtemelen yüksek enflasyonist baskıların tedrici olarak kontrol altına alınmaya başlandığı, merkez bankası politikalarının halen sıkı olabileceği ve şirket karlılıklarının bu ortamda test edildiği bir dönem olacak. Bu ortam, BİST için dalgalı ve sektörel bazda farklılaşan bir performans anlamına gelebilir.

 

· 2026'nın ilk yarısındaki risk: 2026'nın başlarında hissedilebilecek enflasyon baskısı, 2025'ten farklı kaynaklardan gelebilir. Örneğin:

 

· Eğer talep canlanması beklenenden hızlı olursa,

 

· Veya küresel emtia fiyatlarında yeni bir şok yaşanırsa,

 

· Ya da ücret-artış enflasyon sarmalı devam ederse...

 

Bu durum, merkez bankalarının (TCMB ve Fed) faiz indirim sürecini yavaşlatmasına veya duraklatmasına neden olabilir. Bu da, hem borçlanma maliyetleri hem de risk iştahı üzerinde yeniden baskı oluşturabilir.

 

Nisan 2026 ve Sonrası: BİST için kritik dönüm noktası

 

Nisan ayı ve sonrası açıklanacak verilerin yılın ikinci yarısı için daha olumlu bir seyir sağlayabilir. Bunun nedenlerini şöyle açıklayabiliriz:

 

1. TCMB enflasyon raporu ve yol haritası: Nisan ayı, TCMB'nin yeni enflasyon raporunu ve projeksiyonlarını açıkladığı dönemdir. Enflasyondaki düşüş eğiliminin bu raporda netleşmesi ve politika rotasının belirginleşmesi, yatırımcı güvenini tazeleyebilir.

 

2. Fed politikasının netleşmesi: 2026'nın ilk çeyreğine ait ABD enflasyon ve büyüme verileri, Fed'in para politikası için yol haritasını netleştirmiş olacak. Fed'in daha "yatıştırıcı" (dovish) bir söyleme geçmesi, gelişmekte olan piyasalara olumlu yansıyacaktır.

 

3. Şirket bazında beriler: 2025'in tamamı ve 2026'nın ilk çeyreğine ait şirket karlılıkları, enflasyonist ortamın şirketler üzerindeki etkisini net olarak gösterecek. Karlılıklardaki toparlanma sinyalleri, hisse değerlemeleri için güçlü bir temel oluşturabilir.

 

4. Yapısal reformların etkisi: 2025 yılında uygulamaya konması beklenen yapısal reformların ilk olumlu etkileri, 2026'nın ikinci yarısında görülmeye başlanabilir.

 

Sonuç:

 

Öngörülerinizde olduğu gibi, 2026 yılını iki farklı dönemde ele almak mümkün:

 

· İlk Yarı: Enflasyonla mücadelede son kilometreye işaret eden ve bazı dalgalanmaların yaşanabileceği, bu nedenle BİST'in temkinli bir seyir izleyebileceği bir dönem.

 

· İkinci Yarı: Açıklanan verilerle birlikte enflasyondaki düşüşün kalıcılığına olan inancın pekişmesi, merkez bankalarının önünün açılması ve şirket karlılıklarındaki toparlanmanın daha belirgin hale gelmesiyle birlikte, BİST için geniş tabanlı ve daha sürdürülebilir bir yükseliş trendinin başlangıcı olabilir.

 

Kısaca, sabırlı yatırımcılar için 2026'nın ikinci yarısı, 2025 ve 2026 başının volatilitesinin meyvelerini toplamak için bir fırsat penceresi açabilir.

 

 

NOEL BABA RALLİSİ OLACAK MI?

 

Yıl sonunda ortaya çıkan Noel Baba Rallisi'ne ilişkin olarak Erdoğan ""Noel Baba Rallisi", genellikle yılın son haftası ve yeni yılın ilk birkaç gününde hissedilen, likidite ve iyimserlik kaynaklı bir yükselişi ifade eder. Bu yıl için beklentiyi şu şekilde değerlendirebiliriz.

 

· Yerel etkenler: Yurt içinde bütçe dönemi sonu, kurumların nakit ihtiyaçları gibi faktörler likiditeyi sıkılaştırabilir. Ancak, enflasyondaki olumlu seyir ve faizlerdeki istikrar gibi beklentiler, yatırımcı psikolojisini olumlu etkileyebilir.

 

· Küresel etkenler: Fed'in faiz indirim sinyalleri ve küresel büyüme konusundaki iyimserlik, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de risk iştahını artırabilir.

 

Sonuç olarak, teknik bir ralli her zaman mümkün olsa da, bunun sürdürülebilir olması için yukarıda bahsettiğim temel makroekonomik göstergelerdeki iyileşmenin devam etmesi kritik önem taşıyor. Kısaca, iyimser olmak için nedenler var ancak temkinlilik elden bırakılmamalı." dedi. "YATIRIMCILAR ALTINA SIĞINDI"

Altının hızlı yükselişini yorumlayan Erdoğan "Hem küresel hem de yerel ölçekte, yüksek enflasyon ve belirsizlik ortamında yatırımcılar önemli ölçüde "güvenli liman" olarak nitelendirilen altına yöneldi. Merkez bankalarının altın alımlarını artırması, küresel jeopolitik gerilimler ve Türk Lirası'ndaki değer kaybına karşı korunma arayışı, altın fiyatlarını ve yatırımcı ilgisini destekledi. Merkez Bankası rezervlerindeki artışın önemli bir kısmı da altın stoklarından kaynaklandı. Bu durum, yatırımcıların (bireysel ve kurumsal) portföy çeşitlendirmesinde altının koruyucu bir varlık sınıfı olarak yeniden önem kazandığını gösteriyor." açıklamasında bulundu. YATIRIMCILARA ÖNEMLİ ÇAĞRI

Yatırımcıları fırtınaya karşı uyaran Erdoğan "2026 yılı, değerli madenler açısından fırtına öncesi sessizlikten ziyade, fırtınanın merkezinde olabileceğimiz bir yıl olabilir. Yatırımcıların portföy çeşitlendirmesinde altın ve gümüşe stratejik bir ağırlık vermesi, olası para politikası kökenli piyasa oynaklıklarına ve jeopolitik şoklara karşı koruyucu bir kalkan işlevi görebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, rekor seviyeler aynı zamanda daha yüksek volatilite anlamına gelebilir. Bu nedenle, yatırım yaparken orta-uzun vadeli bir bakış açısını korumak ve dalgalanmalara hazırlıklı olmak her zamankinden daha önemli hale gelecektir." dedi. "TEMELİ KUVVETLİ ŞİRKETLER BASKI ALTINDA"

Ata Yatırım Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş "Son 1 yılda BİST-100 endeksi ve bankacılık endeksi, TL bazında sırasıyla yüzde 12.2 ve yüzde 9.3 artış kaydederken, dolar bazında aynı dönemde sırasıyla yüzde 8.9 ve yüzde 11.1 değer kaybetti. Borsa İstanbul, 2025 yılına olumlu beklentilerle başlamışken, Mart ayının sonuna doğru yaşanan süreçlerle birlikte artan tansiyon, piyasalara da yansımış ve yılbaşından itibaren başlayan faiz indirimi süreci sekteye uğramış ve Merkez Bankası sürpriz faiz artırımı yapmak zorunda kalmıştı. Akabinde, faiz artışlarıyla yeniden rezervler toparlanmaya ve piyasalar yeniden enflasyona ve ekonomi programına odaklanmıştı. Faiz indirimleri yeniden başlasa da indirim hızının yavaşlaması ve faizlerin yüksek seyri borsaya olan ilgiyi de sınırlamıştır. Eylül ayında enflasyonun yüksek gelmesi moralleri bozarken, Ekim ayında beklentilerin altında kalması yeniden beklentilerin sınırlı da olsa olumluya dönmesine yardımcı olmuştur. Önümüzdeki 6 aylık dönemde, borsanın faiz oranlarına göre hareket edeceğini ve faiz indirimleri devam ettikçe kademeli olarak borsaya da ilginin artacağını düşünüyoruz. BİST-100 endeksi için, 10 bin 400 seviyelerinin dip olduğunu ve borsadaki bir çok temeli kuvvetli şirketin hisselerinin de baskı altında olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki 12 aylık dönemde BİST-100 endeksine ilişkin beklentimiz 15 bin seviyeleri ve bu seviyeye doğru hareketinin öncü sinyallerini önümüzdeki 2-3 aylık dönemde alabileceğini düşünüyoruz. 4 ana unsur belirleyici olmaya devam edecektir: 1- Enflasyon, faiz oranları ve ekonomi programı, 2- Jeopolik gelişmeler ve Türkiye’nin konumlanması, 3- Trump dönemi global ticaret anlaşmaları, 4- Mart ayından yaşanan siyasi ve hukuki süreçlerin seyri. Bu konularda yaşanacak gelişmeler, Türkiye’ye olan yabancı yatırımcı ilgisinin artmasında da belirleyici olacaktır." dedi. "BORSA ÖLÜ SEVİYELERDE"

Demirtaş "Mevcut seviyelerde borsaya tabiri caizse ölü seviyelerde demek abartılı olmaz. Yukarı saydığımız 4 unsurda olumsuz bir gelişme olmaz ve özellikle enflasyonla mücadelede başarı sinyalleri alınmaya başlarsa, mevcut 10 bin 400 seviyelerinden 12 bin seviyelerine kadar bir hareket görme olasılığını da görüyoruz. Ana beklentilerimiz bazından, BİST-100 endeksi yılsonuna kadar 11 bin 500-12 bin 500 aralığında bir seviyeye oturabilir. Kötü senaryoda ise 10 bin-10 bin 500 endeks seviyelerinde patinaj yapabiliriz. Biz iyi senaryoya daha yakınız." sözlerini söyledi.