Dışişleri, Hamas iddialarını yalanlandı
Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Türkiye'nin Hamas'ın silahsızlandırılması ve rehineleri serbest bırakması yönünde taleplerde bulunduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde düzenlenen ve Filistin sorununun çözümünü amaçlayan yüksek düzeyli uluslararası konferansa ilişkin değerlendirmeleri de paylaşıldı.
Konferansın amacı ve Türkiye'nin rolü
28-30 Temmuz tarihlerinde New York'ta düzenlenen ve Suudi Arabistan ile Fransa Dışişleri Bakanlarının eş başkanlığını yaptığı konferansa, 122 BM üyesi ülke ile 6 uluslararası kuruluş katıldı. Türkiye'yi Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz temsil etti. Türkiye, konferansta kurulan 8 çalışma grubundan biri olan 'İki Devletli Çözümün Korunması' grubuna İrlanda ile birlikte eş başkanlık etti. Bu çerçevede Türkiye, etkinliğin baş aktörlerinden biri olarak öne çıktı.
Türkiye'den güçlü mesajlar: İsrail hukuka aykırı hareket ediyor
Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, konferansta yaptığı konuşmada İsrail'in Filistinlilere yönelik hukuksuz uygulamalarına karşı uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiğini vurguladı. Gazze'deki soykırımın durdurulması, kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların kesintisiz ulaştırılması gerektiğini belirtti. Gazze'nin geleceğinin Filistin halkı tarafından belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Yılmaz, Türkiye'nin Gazze'nin yeniden inşasına katkı sunmaya hazır olduğunu bildirdi.
Rehine ve silahsızlanma iddialarına net yanıt
Dışişleri kaynakları, Türkiye'nin Hamas'a rehineleri serbest bırakma çağrısı yaptığı iddiasını reddetti. Açıklamada, bu ifadenin yalnızca ateşkes anlaşmasının parçası olarak, Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda yürütülen mevcut müzakerelere destek amacıyla yer aldığı belirtildi. Ayrıca Türkiye'nin Hamas'ın silahsızlandırılmasını istediği yönündeki iddianın da doğru olmadığı vurgulandı. Bakanlık, söz konusu ifadelerin konferans bildirisine Türkiye'nin girişimiyle dahil edilmediğini ve silahların devri konusunun egemen bir Filistin Devleti çerçevesine bağlandığını açıkladı. Türkiye'nin bu konudaki görüşlerinin konferans kayıtlarına da geçirildiği belirtildi.
Filistin'in tanınmasına destek artıyor
Konferans sonunda yayımlanan 'New York Bildirisi', 5 Eylül 2025'e kadar tüm BM üye devletlerinin onayına sunuldu. Bildiri ve ekinde yer alan ifadeler bağlayıcı olmasa da, uluslararası eğilimleri yansıttığı ifade edildi. Dışişleri kaynakları, bildirinin önemli çıktılarından birinin, Filistin Devleti'nin tanınmasına yönelik süreci hızlandırması olduğunu kaydetti. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un eylül ayında Filistin'i tanıyacaklarını açıklamasıyla Fransa, bu kararı alan ilk G7 ülkesi ve üçüncü BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi oldu. Konferans sürecinde 15 ülke daha Filistin'i tanıma yönünde niyet beyan etti. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy de, İsrail'in tutumunu değiştirmemesi halinde Filistin'i tanıyabileceklerini bildirdi.
Eylül'de yeni zirve bekleniyor
Konferans sürecinin devamında, 2025 Eylül ayında 80. BM Genel Kurulu sırasında Devlet Başkanları seviyesinde bir toplantı düzenlenmesi planlanıyor. Bu zirvede yeni ülkelerin Filistin'i tanıdıklarını açıklamaları bekleniyor. Türkiye'nin ise Filistin meselesinde adil, kalıcı ve kapsamlı çözüm için diplomatik çabalarını sürdüreceği ifade edildi.
