Eski sevgili cinayetinde çarpıcı ifadeler!

25 Aralık 2024 tarihinde Antalya'nın Aksu ilçesinde meydana gelen olayda, Seyit Muhammet Talay (27), eski sevgilisi A.S.'den (24) ayrıldıktan sonra kızın ailesiyle arasında husumet başladı. İddiaya göre, Talay olay günü A.S.'nin evinin önünden aracıyla geçtiği sırada eski sevgilisi ve kardeşleriyle tartıştı. Genç kızın babası Ömer Sıcak (50) ve diğer aile bireylerinin gelmesiyle tartışma kavgaya dönüştü. Arbede sırasında bıçaklanan Seyit Muhammet Talay, babası Ramazan Talay ve kuzeni Serdar Elgün'ü arayarak yaralandığını bildirdi. Olay yerine gelen polise bilincini kaybetmeden önce kendisini bıçaklayanın Ömer Sıcak olduğunu söyleyen Talay, kaldırıldığı Kepez Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
POLİSİN İFADESİ ÇELİŞKİLERİ ARTIRDI
Cinayetin ardından gözaltına alınan Ömer Sıcak tutuklanırken, kızları A.S. ile D.S. serbest bırakıldı. Ömer Sıcak ve kızları A.S., D.S. hakkında "Kasten öldürme" suçlamasıyla iddianame hazırlandı. İddianamede, Ömer Sıcak, A.S. ve D.S.'nin birlikte hareket ettikleri, maktul yaralı haldeyken A.S. ve D.S.'nin saldırmaya devam ettiği belirtildi. Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu sanık Ömer Sıcak ile tutuksuz sanıklar A.S. ve D.S. hakim karşısına çıktı.
Duruşmada dinlenen polis memuru, Talay'ın kendisine "Ömer Sıcak bıçakladı" dediğini ifade etti. Polis memuru, "Seyit'e 'bıçaklandın mı' dedim. Bana üzerini gösterdi. Üstündeki elbiseyi kaldırdığında bağırsaklarının dışına çıktığını gördüm. 'Seni kim bıçakladı' diye sorduğumda, 'Ömer Sıcak' dedi. Ben de şahsın hayati tehlikesi oluştuğundan dolayı 112'nin gelmesini istedim. Sonra şüphelileri gözaltına aldık" şeklinde konuştu.
SANIKLAR SUÇLAMALARI REDDETTİ
Tutuksuz sanık A.S., olay günü maktulle yolda karşılaştıklarını ve Seyit Muhammet Talay'ın eski erkek arkadaşı olduğunu belirtti. A.S., "Olaydan 1,5 ay önce ayrıldık. Seyit sürekli beni rahatsız etti. Olay günü eve dönerken yolda karşılaştık. Ona gitmesini söyledim. Babam beni korumak için geldi. Kız kardeşim babamı tuttu. Ben de Muhammet'i araca bindirdim. Telefonunu alıp, ailesini aradı. Polisi biz aradık. Seyit araca bindiğinde yaralı değildi. Seyit'in kendi kendini yaraladığını düşünüyorum" dedi.
Tutuklu sanık Ömer Sıcak ise Talay'ın kızını rahatsız ettiğini, olay günü tartışma yaşandığını ancak kendisine zarar vermediğini ileri sürdü. Sıcak, "İnfazım vardı, uzak durmaya çalıştım, bahçeye girdim. Seyit'i bıçaklayanın babası ve kardeşleri olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Maktulün annesi Sevim Talay ise sanıkların en ağır cezayı almasını istediğini söyledi.
BIÇAK BULUNAMADI, DOSYA ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, olay yerinde kullanılan bıçağın bulunamaması ve tarafların çelişkili ifadeleri nedeniyle 112 çağrı ve HTS kayıtlarının incelenmesine, sanık Ömer Sıcak'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Duruşma sonrası değerlendirme yapan müşteki avukatı Celil Şenol, "Olayda, maktul evine giderken sanıklar tarafından önü kesilmiş. Bıçakla ve kafasına bir cisimle darp edilerek öldürülmüş. İfadelerde çelişkiler bulunmaktadır. Aile olay yerinde 6 kişi olduğunu belirtirken, görgü tanıkları 3 kişi olduğunu kesin olarak ifade etmektedir. İki kişinin kimliği ise kamera kaydı ve görgüye dayalı delil bulunmadığı için tespit edilememiştir" açıklamasını yaptı.
AİLEDEN 'İFTİRA' TEPKİSİ
Maktulün babası Ramazan Talay, sanıkların alacak anlaşmazlığı yüzünden kin tuttuğunu belirterek, "Oğlum bu aileye çiftçilik işi yaptı. İşini yaptıktan, parasını istedi, uzun bir süre vermediler sonra parasını aldı. 6 kişilik bir grup onun önünü kesip darp etti, bıçakladı ve öldürdüler. Oğlum yaralıyken beni aradı. Olay yerine gittiğimizde çocuk ses çıkarmıyordu. Ambulans ve polis çağrıldı. Şu anda bir kişi tutuklu ama olayda 6 kişi vardı. Bazıları, oğlumu bıçaklamakla beni suçladı. Bir insan kendi evladını nasıl bıçaklar? Bu büyük bir iftiradır" şeklinde konuştu.
Oğlunun ölümüyle yıkıldığını söyleyen Sevim Talay ise, "Oğlum parasını istediğinde 'kendin gel, yanında kimse getirme, parayı almaya gel' dediler. O zaman tuzağı hazırlamışlardı zaten. Ben yine oğlumla gittim. 'Bu yoldan bir daha geçemezsin, buraya bir daha uğrayamazsın' dediler. 4 gün sonra önünü kestiler, darp ettiler. O zaman şikayetçi olmuştuk. Tehdit ettikleri için şikayetimizi geri çektik. Olay günü ise ailece oğlumun ölümüne neden oldular. Oğlum bizi arayıp anlattı. Şimdi de iftira atıyorlar. Bir kişi hem kafasına darbe vurup hem bıçaklayıp hem arabayı paramparça yapamaz. Ben adalet istiyorum. Oğlumun kanı yerde" ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.