Gazze Mahkemesi: Amaç soykırıma dair kapsamlı bir delil arşivi oluşturmak
İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarını araştırmak üzere kurulan küresel ve bağımsız girişim "Gazze Mahkemesi"nin nihai oturumu için İstanbul’a gelen Queen Mary Üniversitesi Hukuk Fakültesi Profesörü Penny Green, mahkemenin temel misyonunu açıkladı.
Mahkeme hukuki sonuç peşinde değil
Green, mahkemenin hukuki bir sonucunun olmadığını ifade ederek, asıl amacın "tanıklar, doktorlar, gazeteciler ve akademisyenlerden gelen ifadeleri bir araya getirerek 'soykırıma dair kapsamlı bir delil arşivi' oluşturmak" olduğunu vurguladı.
Green, mahkemenin önemini şöyle özetledi: "Bu mahkemenin önemi (Gazze'deki soykırımı) uluslararası hukuk açısından değil küresel ahlaki vicdan açısından değerlendirmesidir."
Soykırımı tartışmıyoruz, kabul ediyoruz
Akademisyen Green, Gazze ve Batı Şeria’da yaşananların soykırım olup olmadığının mahkemede tartışılmadığını belirtti:
"Gazze ve Batı Şeria’da yaşananların soykırım olup olmadığını tartışmıyoruz. Biz bunun soykırım olduğunu zaten kabul ediyoruz ve biliyoruz."
Uluslararası hukuk feci şekilde başarısız oldu
Green, Uluslararası hukuku görmezden gelmediklerini ancak sistemin başarısız kaldığını savundu:
"Uluslararası hukuk sistemi soykırımı önlemede ve failleri cezalandırmada yetersiz kaldı. Uluslararası hukuk sistemi sadece Gazze’deki bu soykırımda değil aynı zamanda Arakanlı Müslümanlar (Rohingyalar) ve Sudan konusunda da feci şekilde başarısız oldu."
Green, bu başarısızlığın Batı ülkelerinde artan sivil toplum hareketlerini tetiklediğini belirterek, ABD ve Avustralya’da güçlü bir aktivizm ortaya çıktığını söyledi. Avustralyalı akademisyen, ülkesindeki Aborjin halkının mücadelesi ile Gazze halkının yerleşimci-sömürgeci İsrail devletine karşı verdiği mücadeleyi özdeşleştirdiklerini de ekledi.
Green, Gazze’deki ablukayı kırmak ve insani bir koridor açmaya çalışan Küresel Sumud Filosu’na da destek verdiklerini belirtti.
