Gluten intoleransınız olduğunu mu düşünüyorsunuz? Yanlış biliyor olabilirsiniz
Tem 24, 2025 - 08:12
Yeni bir araştırma irritabl bağırsak sendromu (IBS) hastalarının gluten tüketiminin semptomlarını tetiklediğine dair inançlarının her zaman bilimsel verilere dayanmadığını ortaya koydu. Çalışma, bazı hastaların gluten hassasiyeti yaşamadığı halde, sıkı diyet kısıtlamaları uyguladığını gösteriyor.
Glutenin irritabl bağırsak sendromu (IBS) semptomlarını artırabileceğine dair yaygın inanç, bilimsel olarak her hastada geçerli olmayabilir. Kanada’daki McMaster Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, glutenin sanıldığı kadar yaygın bir tetikleyici olmadığını öne sürüyor.Sindirim Hastalıkları Kliniği’nde yürütülen çalışmada, gluten intoleransı olduğuna inanan ve bu nedenle glutensiz diyet uygulayan 28 IBS hastası incelendi. Katılımcılara bir hafta boyunca her gün farklı içeriklerde tahıl barları verildi: saf glüten, tam buğday unu ve glütensiz un içeren ürünler. Katılımcılar hangi barın hangi içerikte olduğunu bilmiyordu. Her bar sonrası iki haftalık bir araya izin verildi.Araştırma sonucunda, üç farklı grubun hatta glütensiz plasebo barı tüketenlerin bile semptonlarında anlamlı bir fark gözlemlenmedi. Hatta, glütensiz barı tüketen hastaların yaklaşık yüzde 30'u IBS semptom şiddeti ölçeğinde 50 puanlık bir kötüleşme yaşadı.Çalışmanın kıdemli yazarı Prof. Premysl Bercik, "Bazı bireylerin glütene karşı gerçek bir hassasiyeti olabilir. Ancak birçok hasta için asıl belirleyici unsur, glutenin zararlı olduğuna dair güçlü inançlarıdır" dedi.Araştırmacılar, bu inancın hastaları gereksiz ve potansiyel olarak zararlı diyet kısıtlamalarına yönelttiğine dikkat çekti. Glütensiz ürünlerin çoğu, daha fazla yağ, şeker ve tuz içermekle kalmayıp aynı zamanda daha az lif ve protein sunuyor. Bu da uzun vadede yetersiz beslenmeye ve yaşam kalitesinde düşüşe neden olabiliyor.Dikkat çekici bir bulgu ise, sonuçlar kendilerine açıklansa dahi katılımcıların çoğunun glüteni tetikleyici olarak görmeye devam etmesiydi. Prof. Bercik, bu durumun psikolojik etkenlerle ilişkili olabileceğini vurguladı ve "Hastaların klinik yönetiminde psikolojik danışmanlık da mutlaka yer almalı" dedi.Lancet Gastroenterology and Hepatology dergisinde yayımlanan çalışmada, sosyal medyanın da bu eğilimde etkili olduğuna değinildi. Birçok kişi, etkili isimlerin glutenle ilgili olumsuz deneyimlerini izleyerek kendi diyet tercihlerine yön veriyor.Çalışmaya katılmayan Ruhr Üniversitesi'nden Prof. Sigrid Elsenbruch ise, “Sağlıklı alışkanlıkları değiştirmek zordur. IBS gibi kronik rahatsızlıklarda diyet tercihleri, inançlardan ziyade hastalığın karmaşıklığını yansıtıyor olabilir” ifadelerini kullandı.Araştırma, IBS tedavisinde psikolojik faktörlerin ve bireysel inançların önemli bir rol oynadığını ortaya koyarken, bilim insanları bu alanda daha fazla çalışma yapılması gerektiğini belirtiyor.İrritabl bağırsak sendromu; şişkinlik, ishal, kabızlık ve karın krampları gibi semptomlara neden olan kronik bir sindirim bozukluğudur. İngiltere’de yetişkinlerin yaklaşık yüzde 20’sini etkilediği tahmin edilmektedir. Öte yandan, çölyak hastalığı glütene karşı bağışıklık sistemi temelli bir reaksiyon nüfusun yaklaşık yüzde 1’ini etkilerken, gluten duyarlılığı (NCGS) olarak bilinen durumun toplumda yaklaşık yüzde 13 oranında görüldüğü düşünülmektedir. Bilim insanları, bazı durumlarda belirtilerin "nocebo etkisi" ile de ortaya çıkabileceğine dikkat çekiyor.
Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Çerez Politikasını’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.