İsrail, Suriye'yi "Parçalanmış ve Bölünmüş" İstiyor!

Tem 21, 2025 - 18:52
İsrail, Suriye'yi "Parçalanmış ve Bölünmüş" İstiyor!

Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye Özel Temsilcisi ve Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Associated Press'e (AP) verdiği mülakatta, İsrail'in Suriye politikasına dair şok edici bir değerlendirmede bulundu. Barrack, İsrail'in, Suriye'nin güçlü bir merkezi devlet tarafından kontrol edilmesindense ülkeyi 'parçalanmış ve bölünmüş' görmeyi tercih edeceğini açıkça dile getirdi. Bu 'bomba' niteliğindeki itiraf, bölgedeki dengelerin ve ABD'nin rolünün tekrar sorgulanmasına neden olurken, Ankara'nın, ABD'li yetkililerin bu tür açıklamalarını ve girişimlerini 'Türkiye'yi oyalamak ve vakit kazanmak' amaçlı yeni bir taktik olarak algıladığı kulislerde konuşuluyor.

Barrack'tan İsrail'e Eleştiri: 'Güçlü Ulus Devletler Tehdittir' Vurgusu

Özel Temsilci Barrack, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarının zamanlamasının 'oldukça kötü olduğunu' ve 'çok kafa karıştırıcı bir fasıl daha yarattığını' vurguladı. ABD'nin bu saldırılarda payı olmadığını savunan Barrack, İsrail'in Şam'ın güneyinde askeri manada yaşanacak her şeyin Tel Aviv yönetimiyle görüşülmesi ve üzerinde anlaşılması gerektiğini düşündüğünü, ancak 'Suriye'deki yeni hükümetin açıkça aynı görüşte olmadığını' aktardı.

Barrack'ın en çarpıcı ifadesi ise şuydu: 'İsrail'in, Suriye'nin güçlü bir merkezi devlet tarafından kontrol edilmesindense ülkeyi 'parçalanmış ve bölünmüş' görmeyi tercih edeceği' değerlendirmesi. Bu görüşünü destekler nitelikte, 'Güçlü ulus devletler bir tehdittir. Özellikle Arap devletleri, İsrail için bir tehdit olarak görülür' ifadesini kullanarak, bölgedeki jeopolitik stratejilerin derinliklerine işaret etti. Barrack, buna karşılık Suriye'deki tüm azınlık topluluklarının merkezi bir yapıyı tercih edeceğine de dikkat çekti.Suriye Hükümetine Destek ve 'B Planı Yok' Vurgusu

ABD'nin Suriye'deki yeni hükümete desteğini yineleyen Barrack, mevcut yetkililerle işbirliği yapmaktan başka bir 'B Planı' olmadığını söyledi. Süveyda'daki çatışmalarda 'her iki tarafta da yaşanan ölüm ve katliamların' kabul edilemez olduğunun altını çizen Barrack, 'Bence ortaya çıkan çeşitli meseleleri ele almak için çok az kaynağa sahip yeni bir hükümet olan mevcut Suriye hükümeti, elinden gelenin en iyisini yapıyor' dedi. İsrail ile Suriye arasında ilan edilen ateşkesin sadece Süveyda ilindeki çatışmayı kapsadığını ve sınırlı bir anlaşma olduğunu, daha geniş kapsamlı sorunları içermediğini de ekledi.Süveyda Gerilimi ve Rojava'daki Aşiret Ayaklanması Spekülasyonları

Suriye'nin güneyindeki Süveyda kentinde yerel Dürzi gruplar ile Şam'daki hükümet güçlerini destekleyen Bedevi aşiretler arasında yaşanan kanlı olaylar ve Arap aşiretlerinin Bedeviler lehine savaşa girmesi, ülkenin doğu ve kuzeyinde (Rojava Özerk Yönetimi) de benzer senaryoların yaşanabileceği spekülasyonlarına yol açmıştı. Bu durum, ABD destekli Demokratik Suriye Güçleri'ne (DSG) karşı bir aşiret ayaklanması olasılığını da gündeme getirmişti.

Barrack, 19 Temmuz'da Suriye'de Demokratik Suriye Güçleri (DSG) komutanı Mazlum Abdi ile yaptığı görüşmenin ardından, Süveyda'daki şiddet olaylarının Suriye hükümeti ile DSG arasındaki müzakerelere zarar vermeyeceğine ve gelecek haftalarda bir dönüm noktası yaşanabileceğine inandığını belirtti.Ankara'nın 'Oyalama' Şüphesi ve ABD'nin Türkiye Politikası

ABD'li Özel Temsilcinin bu açıklamaları, özellikle Türkiye'nin Suriye'ye yönelik olası operasyonları ve güvenlik endişeleri bağlamında önemli bir yere oturuyor. Barrack'ın, Türkiye'nin Suriye'ye olası savunma desteğine ilişkin, ABD'nin Suriye ile Türkiye arasında bir savunma anlaşması yapılması ihtimali konusunda 'herhangi bir tutum' sahibi olmadığını belirterek, 'ABD'nin, çevre ülkelere birbirlerine ne yapmaları gerektiğini söylemek gibi bir işi ya da bundan bir çıkarı yok' demesi dikkat çekti.

Ankara kulislerinde ise bu tür açıklamalar ve ABD'nin bölgedeki diplomatik girişimleri, Türkiye'yi oyalama ve vakit kazanma amaçlı yeni bir taktik olarak algılanıyor. Özellikle Türkiye'nin PKK ile 'barış süreciyle meşgul olduğu' yönündeki ABD'li uzman yorumları, Ankara'nın, kendi iç dinamiklerinin ABD tarafından bölgedeki politikaları için bir manevra alanı olarak kullanıldığına dair şüphelerini artırıyor. Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana tavır alırken, ABD'li temsilcinin İsrail'in 'parçalanmış Suriye' tercihini dile getirmesi, bölgedeki çıkar çatışmalarının ve diplomasinin karmaşık yapısını bir kez daha gözler önüne seriyor.