"Kadıköy avantajı cehenneme döner" Spor yazarları Fenerbahçe için ne dedi?

Ağu 7, 2025 - 09:32
"Kadıköy avantajı cehenneme döner" Spor yazarları Fenerbahçe için ne dedi?

UEFA Şampiyonlar Ligi 3. eleme turu ilk maçında Hollanda temsilcisi Feyenoord ile Fenerbahçe karşı karşıya geldi. De Kuip Stadyumu'nda oynanan müsabaka, Feyenoord'un 2-1'lik üstünlüğüyle sonuçlandı. İşte karşılaşmanın ardından spor yazarlarından sarı-lacivertli takıma değerlendirmeler...

"Bitirememe hastalığı" Genelde tüm takımlarımız sezonun başlangıç aşamasında oyun gücüne değil oyuncu gücüne güvenerek çıkıyor ön eleme maçlarına. Buna mukabil, Avrupa’nın görece mütevazi takımlarının disiplin, fizik üstünlük ve oyun güçleri galip geliyor temsilcilerimize. Fenerbahçe, Feyenoord karşısına ilk 11’de sadece 1 yeni oyuncuyla çıkarken, kulübede de 2 yeni futbolcu bekliyordu. Mourinho’dan beklenen, geçen yıldan bu sezona sahadaki oyun bütünlüğünün taşınması, yeni transferlerle güçlendirilmesi ve daha akıcı bir plandı. Ne var ki, Hollanda deplasmanında Fenerbahçe sanki dün bir araya gelmiş gibi bir ilk yarı oynadı. İkinci yarı başındaki bire bir baskılar Fenerbahçe’yi önde tutmayı başardı denebilir. İrfancan-Duran, Oğuz-Semedo değişimlerinin ardından baskı kalitesinin artmasından bir gol çıkarabilmek gerekirdi. Amrabat’ın 86’da attığı gol aslında Fenerbahçe’nin ikinci yarının başlama düdüğüyle birlikte takım olarak ilmek ilmek ördüğü bir oyunun getirisiydi. Fred’in savunma zaafları Fenerbahçe’nin en zayıf karınlarından biri göründü dün gece. Brezilyalı orta sahadan beklenen ilk şey savunma olmayabilir. Fakat tüm takımın Fred’ten beklentisi oyunun doğru kurulması, savunmadan top çıkışlarında akışkanlığın sağlanması. İsmail Kartal sezonunda Fred yanında İsmail, önünde Szymanski ile bunu kusursuza yakın yaptığı için fark yaratıyordu, lakin Mourinho takımında oyunun kurulumu daha direkt toplarla sağlandığından kafasının üstünden geçen topların sayısı hayli fazla. Bu durumda iş, biraz da Fred dahil santrforun arkasındaki tüm futbolcuların rakiplere temas etmesine, bire bir eşleşmelerde baskı kaliteleriyle ayakta kalmalarına bakıyor. İkinci yarıdaki oyun tam da Mourinho’nun oynamak istediği cinstendi. (Serkan Akcan-FANATİK)
“Mourinho’nun modası geçti mi?” sorusu ne bir provokasyon ne de Fenerbahçelilere dönük iğneleyici bir yaklaşım… Olsa olsa, Feyenoord maçının ardından durum tespiti yapmamıza yarayan bir argüman olur. Beklenildiği gibi, hızlı bir hücum hattına sahip olan Feyenoord, maçın ilk dakikasından itibaren Fenerbahçe üzerinde büyük baskı kurdu. Maçtan önce hepimizin merak ettiği, Mourinho'nun üçlü mü yoksa dörtlü defans mı oynayacağı sorusu cevap buldu. Üçlü bir savunma hattıyla sahada olan Fenerbahçe'yi eski golcüsü Van Persie iyi analiz etmiş..."
"Kadıköy avantajı cehenneme döner"Feyenoord'un öndeki üçlüsü Moussa, Ueda ve Sauer, neredeyse Fenerbahçe'nin üçlü defansıyla adam adama oynadı ve büyük baskı kurdu. Kanat bekleriyle de hücum hattını destekleyen Hollanda ekibi, 19. dakikada bu baskının etkisini Timber'ın golüyle sonuçlandırdı. Fenerbahçe'nin yediği bu golle, kaleci transferine ne kadar ihtiyacı olduğu da bir kez daha görülmüş oldu.Bu kadar baskı altındayken ve rakibin kanatlarında açıklar olmasına rağmen, Fenerbahçe ilk yarıda neredeyse 10 kişiyle ceza sahasını savundu. Feyenoord'un oyun kurucusu Hwang, her topu aldığında istediği gibi hareket etti. Koreli oyuncuyu savunduğunu düşündüğümüz Szymanski, savunmada hiçbir katkı sağlayamadı. İlk 45'teki tek olumlu hareket, Archie Brown'un rakip sahada yaptığı driplingdi ancak o da ofsayt nedeniyle gol değeri kazanmadı. İlk yarının 1-0 bitmesi Fenerbahçe için bir şanstı. İlk yarıdaki skandal oyunun yanında, ikinci devreye de değişiklik yapmadan başlayan Mourinho'dan belki dizilimi değiştirir diye bir beklentimiz vardı ama değişen hiçbir şey olmadı. İkinci yarının ilk on dakikasında daha fazla topa hakim olan temsilcimiz, ara sıra pozisyonlar da bulmayı başardı.Ancak yapılan iki değişiklik (İrfan Can Kahveci'nin yerine John Duran, Mert Müldür'ün yerine Semedo), kurduğumuz baskıyı tam tersine çevirdi. Mourinho hücumda skor bulmak ve sonuca gitmek istese de bu değişiklikler, olmayan orta saha direncini tamamen yok etti. Buna rağmen, Feyenoord'un düşen oyunu temsilcimizi biraz olsun hareketlendirdi. 86. dakikada yapılan tek topla terse dönüş, golü getirdi. Ancak tam umutlanmışken, 90+1'de Hadj-Moussa takımını yeniden öne geçirdi. 2-1'lik sonuç rövanş için çok da kötü değil. Ancak, Mourinho'nun Fenerbahçe'si dün geceki gibi bir ilk yarıya başlarsa, Kadıköy avantajı cehenneme döner."(Mesut Aydın Kale-SKORER)
"Orta saha röntgeni"  "Boşa atılmış bir ilk yarı. Feyenoord'un golüne kadar rakibin ayaklarına bakan, topun peşinden koşan, seyirci kalan bütün bir takım. Dakikalar ilerledikçe de güvenini kaybeden futbolcu grubu... Szymanski ile Mert şeffaf adam gibiler. Bir takım, bir maça ancak bu kadar "hazırlanamaz" isimli bir gösteri izliyoruz sanki. Maç öncesinde aklımızdan geçenlerle, seyrettiğimiz arasında gece-gündüz kadar fark var. 60'a kadar Fenerbahçe, kendisi gibi oynayıp, tempoyu zorlayıp, sağlı- sollu kornerler ile çöktü Feyenoord kalesine. Değişiklikler sonrasında Semedo'nun ne kadar fark getirdiğini de gördük. Topla mesafe kat eden bir oyuncusu oldu F.Bahçe'nin.. Ayağındaki hemen her topu kaybeden Szymanski, her topla buluşmasında geriye dönen Amrabat, öne tek pas yapamadan çıkan Fred... F.Bahçe orta sahasının röntgeni bu. Nasıl fark yaratabilirdin? Üçlü yerine dörtlüye geçip, Oğuz'u sol önde değerlendirmek olabilirdi. Ceza alanına İrfan Can ile birlikte servis yapabilir, en azından korner atışları dışında pozisyon seçenekleri yaratabilirdin. Üç stoper önünde Amrabat ile oynamak daha çok işine geldi Mourinho'nun. Boşuna transfer istemiyor. Oyunla çözemiyor hiçbir şeyi, oyuncudan bekliyor bunu. Maçı dengeye getiren Amrabat'ın çivisiydi. Feyenoord'a umudu getiren ise maçın en kısasının kafa golü. Kadıköy çok ateşli olacak." ( Gürcan Bilgi-SABAH)
"Fred kimliğinden çok uzakta" "Bizim hiçbir takımımız, vasat Avrupa takımları karşısında favori değildir. Bunun da bana göre en önemli nedeni; her Avrupa takımının, yapılarına göre oturmuş bir sistemleri olması. Bir de tabii bize göre fiziki üstünlükleri… Dün ilk yarıda Fenerbahçe çok mahkum oynadı. Tempoyu ayarlayan, topa hakim olan, pres yapan, savunmayı zorlayan bir Feyenoord vardı. Ama takım savunmasının alan daraltarak dikkatli olması, rakibe tek şans golünden fazlasını vermedi. İkinci yarı daha dengeli, daha hücuma etkili çıkabilen bir Fenerbahçe gündeme geldi. Sonra Mourinho'dan iki hamle geldi. Ve maçın sonlarına doğru Amrabat'ın mükemmel golüyle skor kritik dakikada dengelendi. İşte bu golden sonra, o basit gol gerçekten yenmemeliydi. Sonuç olarak iş Kadıköy'e kaldı. Tabii ki zor bir maç olacak. Ne olursa olsun o ikinci gol Feyenoord'a önemli bir avantaj getirdi. Şimdi gelelim genel görüşlerime… Oosterwolde'yi takdir etmek istiyorum. Ağır bir sakatlık geçirip bir sene futboldan uzak kalıp sezon başındaki bu fiziksel performans önemli. Skriniar iyi oynadı. Bir önemli konu var… Fred artık kesinlikle çok önemli oyuncu kimliğinde değil. Oğuz Aydın dün gece çok kötü oynadı. Herhalde bunun nedenini kendi biliyordur. Duran'ın zamana ihtiyacı var. Yeni gittiğin bir takımda uyum süreci için en zor görev yeri santrfordur. Bana göre iddia ediyorum, Fenerbahçe'nin en iyi transferi Semedo'dur." (Ömer Üründül-SABAH)
"Fenerbahçe bu turu geçer" Feyenoord'a karşı ilk 45 dakikada beklenen Fenerbahçe sahada yoktu. Oyunu kendi sahasında kabul edip, rakibe gol pozisyonu vermedi. Oyunu götürmek niyetindeydi. İşin hücum tarafında ise ciddi sıkıntılar olduğunu gördük. Sürekli uzun top atmak zorunda kaldık ve bunların hiçbiri olgun atağa dönmedi. Bu kadar rakibi geride kabul ettiğinizde tıpkı yediğimiz golde olduğu gibi, bir karambol sonucu ya da kendi oyuncumuza çarpan top sonucu golü kalenizde görebilirsiniz.Öyle de oldu ve mağlup duruma düştük. Açıkçası ikinci yarıya başlarken Mourinho'nun aynı takımla sahaya çıkması beni çok şaşırttı. Mourinho oyuncu değiştirmektense oyunun şeklini değiştirmeyi seçti. İkinci yarıda önde baskı yapan bir Fenerbahçe izledik. Bu sefer işler tersine döndü. Feyenoord uzun topla çıkmayı denedi. Bunda başarılı olamadı. Rakipten dönen topları biz aldık. Ve ikinci yarıda etkili olduk. Bu oyunun karşılığına da Brown'un getirdiği top sonrası Amrabat'ın füzesiyle golü bulduk.Dün gece oyunda gördüğüm gerçekler şunlar... 1- 3'lü oynayacaksa sağ kenarda Oğuz'un yerine Semedo oynar.2-Oyunu rakip sahaya yıkmadığın sürece İrfan Can fazla katkı sağlayamaz.3-En Nesyri ve Brown birlikte oynayacaksa kanatlardan çok daha etkili ataklar yapılmalı.Sonuç olarak 1-1'i bulduktan sonra yenilen gol moralleri bozsa da benim gördüğüm F.Bahçe bu Feyenoord'u İstanbul'da yenecektir. (İlker Yağcıoğlu-TAKVİM)
"Keşke Mourinho da Hollanda'ya gelseymiş!" 8 Aralık 2016 gecesi Feyenoord, Rotterdam’da Fenerbahçe’yi ağırladığında da stattaydım. O gün Feyenoord’u Van Bronckhorst çalıştırıyordu, kadrolarında Jorgensen, Kuyt, Berghuis, Elia, Toornstra gibi etkileyici futbolcuları vardı. O kadro, 2016-17 sezonunu Hollanda şampiyonu olarak tamamladı zaten.Peki Fenerbahçe-Feyenoord eşleşmesinin sonucu ne olmuştu dersiniz? Ozan Tufan’lı, Alper’li, Şener’li Fenerbahçe, her iki maçta da yenmişti Rotterdam ekibini. O sezon Advocaat’ın çalıştırdığı sarı-lacivertliler, Avrupa Ligi A grubunu hem Feyenoord’u, hem de Mourinho’nun Manchester United’ını geçerek lider bitirmişti.Aradan 9 sene geçmiş... O Feyenoord ligini şampiyon bitirmişti, bu Feyenoord geçen sezonun üçüncüsü. Üstelik en iyi iki oyuncuları Hancko’yu ve Paixao’yu beş büyük lige satmışlar. Stoperlerinden biri (Ahmedhodzic) 2 gün önce, diğeri 15 gün önce takıma katılmışlar. Ancak önceki gün takıma katılan o Ahmedhodzic zaman zaman topla 60 metre çıktı dün ilk yarıda. Fenerbahçe ilk 45 dakikada son derece etkisizdi, önde baskıya hiç gitmedi. Geriden çıkarken defalarca top kaybetti ve zaten golü de Szymanski’nin hediye ettiği anlamsız bir topun devamında yedi.İkinci yarının ilk yarım saatinde Fenerbahçe’nin görüntüsü bir tık değişti... Sahaya daha canlı ve agresif bir ruh haliyle döndü sarı-lacivertliler. Öne baskıya gitmeye başladılar ve rakiplerini de birkaç kez hataya zorladılar. Semedo ve Duran’ın girmeleriyle sahadaki enerji arttı ama keşke oyundan çıkan hep İrfan değil, bu kez Szymanski olsa idi. Zira İrfan daha iyi besleyebilirdi Duran-Nesyri ikilisini.2-1’lik yenilgi İstanbul’da pekala telafi edilebilir. Rövanşta Semedo ve Duran ilk 11’de başlayabilir. Hatta Hollanda’ya gelmeyen Mourinho, İstanbul’da belki kenarda olabilir! Zira dün kenarda bir Mourinho etkisi göremedim ben. 2016’da De Kuip’te dev bir Dick Advocaat vardı kulübede. Ozan’larla-Şener’lerle-Alper’lerle iki maçta da yenmişti Feyenoord’u. Bu Mourinho ise henüz belirgin bir fark yaratmıyor, sadece transfer istediğini ima eden oyuncu değişiklikleri yapıyor kenarda. (Uğur Meleke- HÜRRİYET)