"Kirletip bildirmiyorlar": Denizlerde 5 yılda 90 bin petrol sızıntısı


Bilimsel analizlere göre, 2014-2019 yılları arasında dünya denizlerinde yaşanan petrol sızıntılarının yalnızca yüzde 0,5’i yetkililere bildirildi.
Dünya genelinde gemilerden kaynaklanan petrol sızıntılarının boyutu, son yapılan bilimsel araştırmalarla bir kez daha gözler önüne serildi. 2014 ile 2019 yılları arasında, uydu görüntülerine dayanan analizler, toplamda 90 binden fazla petrol sızıntısı yaşandığını ortaya koydu.
Ancak bu olayların sadece 474’ü resmi kayıtlara geçti. Yani toplam kirliliğin yalnızca yüzde 0,5’i bildirildi.
Guardian ve Watershed Investigations’ın, denizcilik verilerini sağlayan Lloyd’s List ve uydu görüntülerine dayanan bilimsel çalışmaları karşılaştırdığı analizde, bildirilmemiş kirliliğin boyutu gözler önüne serildi.
Florida Eyalet Üniversitesi tarafından yapılan araştırma, sızıntıların büyük kısmının yasadışı olduğunu; çünkü uluslararası kirlilik sınırlarını en az üç kat aştığını belirtiyor. Araştırmalara göre, bu sızıntıların çoğu gemilerin dengesini sağlamak için kasıtlı olarak boşalttığı, petrol içeren sintine suyundan kaynaklanıyor.
YAPTIRIMLAR YETERSİZ KALIYOR Araştırmaya göre, söz konusu sızıntıların yalnızca küçük bir bölümü, uluslararası Marpol Sözleşmesi kapsamında yaptırımlara tabi tutuldu. Avrupa Sayıştayı geçtiğimiz Mart ayında yayımladığı raporda, AB sularındaki petrol sızıntılarına karşı yeterli yaptırımlar uygulanmadığını ortaya koymuştu. AB ülkeleri, uydu sistemleriyle tespit edilen sızıntıların sadece yarısını kontrol etti ve bu vakaların yalnızca yüzde 7’sinde kirliliği doğruladı.
AFRİKA KIYILARINDA DA TABLO AYNI 2021-2022 yıllarında yaptılan başka bir çalışmaya göre, Batı Afrika kıyılarında uydu görüntülerinde tespit edilen petrol sızıntılarının yüzde 16’sı gemilerden kaynaklandı. Buna rağmen uluslararası yetkililer o dönemde herhangi bir olay kaydı tutmadı.
DENİZCİLER VE UZMANLAR UYARIYOR Petrol sızıntılarının büyük kısmının, gemilerin en alt bölümündeki sintine suyunun arıtılmadan denize boşaltılmasıyla oluştuğu biliniyor. Yüksek maliyetler ve zaman baskısı nedeniyle bazı gemiler bu atıkları limana boşaltmak yerine doğrudan denize salıyor. İsmini vermek istemeyen bir denizci, “Bazı gemilerde sintine sürekli doluyor ve arıtma süreci zaman aldığı için devre dışı bırakılıyor. Ticari baskılar çok yüksek, bu nedenle kâr uğruna çevre göz ardı edilebiliyor,” dedi. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ise Marpol Sözleşmesi kapsamında her geminin petrol ve sintine boşaltımlarını kayıt altına almak zorunda olduğunu belirtti. Denetim ve yaptırım sorumluluğu ise bayrak ve liman devletlerine ait. Oceana UK İcra Direktörü Hugo Tagholm, “Gemilerden kaynaklanan bu zehirli kirlilik kabul edilemez düzeyde. Deniz yaşamını korumak ve iklim krizine karşı mücadele etmek için fosil yakıt bağımlılığına son vermek zorundayız” çağrısında bulundu.