Mordechai Vanunu'nun ifşaatları: İsrail'in nükleer sırları ortaya çıkıyor

Haz 30, 2025 - 14:12
Mordechai Vanunu'nun ifşaatları: İsrail'in nükleer sırları ortaya çıkıyor
Mordechai Vanunu, 1986 yılında yaptığı cesur ifşaatlarla İsrail’in gizli nükleer silah programını ifşa ederek dünya kamuoyunun dikkatini çekti. Vanunu, Dimona nükleer tesisinde çalışan bir teknisyen olarak, İsrail’in yaklaşık 200 nükleer savaş başlığına sahip olduğunu ortaya koyan belgeler ve fotoğraflar sundu. Bu olay, İsrail'in nükleer kapasitesinin uzun yıllar süren belirsizliğini sona erdirdi ve uluslararası toplumda büyük yankı uyandırdı. Geçtiğimiz hafta, İsrail'in İran'a yönelik askeri eylemleriyle Orta Doğu'da yeni bir çatışma patlak verdi. Washington ve Tel Aviv, İran'ın nükleer programına karşı sert bir tutum sergilerken, Vanunu'nun ifşaatları bir kez daha gündeme geldi. İran'ın nükleer silah edinip edinmediği tartışmaları sürerken, Vanunu'nun ortaya koyduğu gerçekler, İsrail'in nükleer silah statüsünü sorgulayan bir zemin oluşturdu. Vanunu, 1985 yılında İsrail’in nükleer silah geliştirmesine dair rahatsızlığı nedeniyle işinden ayrılarak Asya’ya seyahat etti. Gizlice çektiği fotoğraflar ve belgelerle birlikte, Sunday Times gazetesiyle iletişime geçerek İsrail’in nükleer silah programını tüm dünyaya duyurdu. Ancak bu cesur adımı, onu Mossad tarafından kaçırılma ve 18 yıl hapis cezası alma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Serbest bırakıldıktan sonra bile İsrail'den çıkmasına izin verilmeyen Vanunu, hala birçok kişi tarafından bir vatan haini olarak görülse de, onu bir "barış kahramanı" olarak değerlendirenlerin sayısı da az değildir. Vanunu, yaptığı eylemin ihanet değil, dünyanın nükleer bir tehlike konusunda bilgilendirilmesi amacı taşıdığını savunuyor. İsrail’in nükleer silahlarının varlığı, ülkenin Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na (NPT) taraf olmaması nedeniyle resmi olarak netlik kazanmadı. Uzmanlara göre, günümüzde İsrail'in yaklaşık 90 nükleer savaş başlığına sahip olduğu tahmin ediliyor. Vanunu'nun ifşaatları, sadece İsrail'in değil, uluslararası toplumun da nükleer silahlarla ilgili etik ve güvenlik sorumluluklarını yeniden düşünmesine yol açtı. daily ummah