İsrail, Sumud Filosu aktivistlerini sınır dışı etti

İsrail, geçen hafta Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırması engellenen Küresel Sumud Filosu'ndan alıkoyduğu aktivistleri sınır dışı etmeye devam ediyor. Pazartesi günü yapılan açıklamaya göre, aralarında tanınmış İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg'in de bulunduğu 171 kişi daha Yunanistan ve Slovakya'ya gönderildi. Bu son kafileyle birlikte, toplam 479 gözaltından sınır dışı edilenlerin sayısı 341'e ulaştı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, Ramon Hava Üssü'nden uçağa bindirilen Thunberg'in fotoğraflarıyla birlikte yayımladığı bir bildiriyle, tüm katılımcıların yasal haklarının korunduğunu iddia etti. Bakanlık, gözaltı sürecindeki tek şiddet olayının, Ketziot Cezaevi'nde bir aktivistin kadın bir sağlık görevlisini ısırması olduğunu belirtti. Soykırımcı İsrail, filoyu bir "tanıtım gösterisi" olarak nitelendirerek önemini azaltmaya çalışıyor. Sınır dışı edilen aktivistlerin Yunanistan, İsveç, Fransa, İtalya, İrlanda, ABD ve Birleşik Krallık dahil olmak üzere 19 farklı ülkenin vatandaşı olduğu açıklandı.
Sınır dışı edilen aktivistlerden ağır işkence itirafları
Ülkelerine dönen aktivistler ise İsrail'deki gözaltı koşullarına ilişkin ciddi iddialarda bulundu. İsviçre'ye ulaşan dokuz aktivistin temsilcileri, aktivistlerin uykusuzluk, susuzluk ve açlık gibi muamelelere maruz kaldığını; bazılarının dövüldüğünü, tekmelendiğini ve kafese kilitlendiğini öne sürdü.
Benzer şekilde, Pazar günü İspanya'ya dönen İspanyol aktivistler de kötü muamele gördüklerini ifade etti. Avukat Rafael Borrego, Madrid havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bizi dövdüler, yerde sürüklediler, gözlerimizi bağladılar, ellerimizi ve ayaklarımızı bağladılar, kafeslere koydular ve hakaret ettiler." dedi. İsveçli aktivistler de Thunberg'ün gözaltı sırasında itilip kakıldığını ve zorla İsrail bayrağı takmaya zorlandığını belirtirken, diğerlerinin temiz yiyecek ve sudan mahrum bırakıldığını, ilaçlarına ve eşyalarına el konulduğunu söyledi.
Eski Barselona Belediye Başkanı Ada Colau da "kötü muamele" olduğunu, ancak bunun "Filistin halkının her gün yaşadıklarının yanında hiçbir şey" olduğunu söyledi.
İsrail: İddialar "tamamen yalan"
Soykırımcı İsrail Dışişleri Bakanlığı ise bu iddiaları "tamamen yalan" olarak nitelendirerek reddetti. Bir bakanlık sözcüsü, tüm gözaltındaki kişilere su, yiyecek ve tuvalet erişimi sağlandığını ve "hukuki danışmanlık hizmetinden mahrum bırakılmadıklarını ve tüm yasal haklarının tam olarak korunduğunu" söyledi.
Ancak, İspanyol gazeteciler Carlos de Barron ve Nestor Prieto, işgalci İsrail makamlarının kendilerine tercüman hakkı tanımadan ve konsolosluk yardımına izin vermeden İbranice belgeler imzalattığını ve bu belgelerde İsrail'e "yasadışı yollardan girdiklerini" beyan eden ifadeler olduğunu öne sürdü. Prieto, "(İspanyol) konsolosunun Ashdod limanına girmesine izin vermediler" dedi.