İsrail'den "soykırıma devam" tehdidi
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in, Gazze'de 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkese rağmen saldırıların ve "soykırımın" süreceği yönündeki tehditleri, bölgedeki tansiyonu yeniden yükseltti. Zamir'in ordu komutanlarına hitaben yaptığı konuşmada, "Savaş henüz bitmedi" sözleriyle, esirlerin cesetleri Gazze'de kaldığı sürece askeri hedeflerin tamamlanmadığını belirtmesi, İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal ettiği yönündeki iddiaları güçlendirdi.
Ateşkes 80'den fazla kez ihlal edildi
Gazze'deki Hükümet Medya Ofisi'ne göre, ateşkesin başlamasından bu yana İsrail, 80'den fazla kez ihlalde bulunarak 97'den fazla kişiyi şehit etti ve 230 kişiyi yaraladı. Ofis, ihlallerin doğrudan sivil halka ateş açma, kasıtlı bombardıman ve tutuklamaları içerdiğini belirtirken, bu durumun İsrail'in "saldırganlık politikasının" devam ettiğini gösterdiğini vurguladı.
İnsani yardımın da engellendiği belirtilirken, Rafah sınır kapısının kapalı tutulması ve insani yardımın yetersiz kalması, bölgede artan açlık ve insani krizi derinleştiriyor.
Esir cesetleri krizi
İsrail, ihlallerin gerekçesi olarak Hamas'ın ölü esirlerin cesetlerini iade etmede yavaş kalmasını gösteriyor. Ancak Hamas, bu iddiayı reddediyor. Hamas kaynakları, müzakereler sırasında soykırımcı İsrail güçlerinin varlığının ve yıkımın, cesetlerin yerini tespit etme ve çıkarma görevini büyük ölçüde zorlaştırdığını ve bunun daha fazla zaman ve çaba gerektirdiğini açıkça belirttiklerini ifade etti.
Hamas'a yakın kaynaklar, anlaşmanın 5. maddesinde, 'Her iki taraf arasında arabulucular ve ICRC aracılığıyla, 72 saat içinde alınamayan kalan tüm ölü rehineler veya İsrail'in elindeki Gazzelilerin kalıntıları hakkında bilgi alışverişi için bir bilgi paylaşım mekanizması kurulacağı' yönünde net bir madde bulunduğunu hatırlattı. Hamas, anlaşmanın ilk günlerinde hayatta olan 20 esiri ve sonrasında ulaşabildiği 15 cesedi teslim ettiğini bildirdi.
Enkaz ve erişim engelleri
ABD Başkanı Trump'ın dahi bahsettiği gibi, bombardımanlarla oluşan devasa enkaz yığınlarının altında kalan cesetlere ulaşmak büyük bir zorluk teşkil ediyor. Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları da yaptıkları açıklamada, ellerindeki tüm canlı esirleri ve ulaşabildikleri cenazeleri teslim ettiklerini, ancak geri kalan cesetler için büyük çaba ve özel ekipman gerektiğini duyurdu.
Hamas kaynakları, esir cesetlerinin bulunamaması veya iadesinin gecikmesinin arkasındaki ana nedenleri şöyle sıralıyor:
-
Büyük yıkım: İsrail bombardımanlarıyla oluşan enkaz yığınları altında kalan cesetlere ulaşmak için ağır makine ve gelişmiş tarama teknolojisi gerekliliği.
-
Kısıtlı erişim: Gazze'nin yarısından fazlasının İsrail kontrolünde olması ve Filistin ekiplerinin serbestçe çalışamaması.
-
Bilgi kaybı: Esirlerin yerlerini bilen veya belgeleyen bazı direniş savaşçılarının İsrail saldırılarında hayatını kaybetmesi.
-
İsrail ablukası: İsrail'in, kendi esirlerinin cesetlerini çıkarmak için gerekli olan ağır iş makinelerinin Gazze Şeridi'ne girişini engellemeye devam etmesi.
-
DNA kapasitesi eksikliği: Abluka koşulları nedeniyle Gazze'de cesetlerin kimliğini belirlemek için gerekli PCR teknolojisine sahip laboratuvarların ve DNA test kapasitesinin bulunmaması.
İsrail'deki bazı bakanlar ve analistlerin de, tüm askeri esirlerin serbest bırakılmasını bahane ederek, hükümete "soykırıma" yeniden başlama yönünde baskı yaptığı ifade ediliyor.