Yürüyelim arkadaşlar!

Kasım 19, 2025 - 15:25
Yürüyelim arkadaşlar!

"Bizim Çocuklar"ın İspanya karşısında oynadığı oyun umut verirken, Dünya Kupası yolculuğunun da ilk adımıydı...

A Milli Takım'ın İspanya deplasmanına çıktığı maç öncesi efsane teknik adam Mustafa Denizli'nin "İçimizdeki İrlandalılar" sözü akıllara geldi.

 

Ay-yıldızlıların ilk maçta aldığı ağır yenilgi sonrası bir kez daha sahadan tarihi bir mağlubiyetle ayrılacağını düşünenlerin sayısı hiç de az değildi. Öyle ki maç da bu şekilde düşünenleri haklı çıkartacak seviyede başladı.

 

Henüz 4. dakikada, Bizim Çocuklar'ın ayağına doğru dürüst top değmemişken Dani Olmo'nun İspanya'yı 1-0 öne geçiren golü geldi.

 

Golden sonra "Yine tarihi bir fark mı gelecek?" soruları mutlaka düşünüldü ki milliler de ilk 30 dakika kalesindeki tehlikeleri savuşturmakla baş etti.

 

İlk yarım saati 1-0'da tuttuktan sonra üst üste pas yapmak için çabalayan ve bunun bir kısmında da başarılı olan A Milli Takım, hızlı hücumlarla da gol aramaya başladı.

 

İlk şut, 34. dakikada Orkun Kökçü'den geldi. Çağlar'ın yaptığı ön alan baskısının ardından Deniz Gül'ün pasıyla ceza sahası dışında buluşan Orkun'un şutu kalecide kaldı.

 

KİLİDİ DENİZ GÜL AÇTI

 

Bu pozisyonun ardından öz güven yakalayan ve devrenin sonlarına doğru rakibini baskı altına alan kırmızı-beyazlılar, beklenen golü 42'de buldu...

 

Kazanılan köşe vuruşunda topun başına geçen Orkun Kökçü'nün ortası arka direkteki Barış Alper'den sekti ve bir anda altı pasın önüne düştü. Millilerin gelecek yıllardaki olası santrfor problemini çözmesi beklenen Deniz Gül, fırsatçılığını konuşturdu ve fileleri sarsarak durumu eşitledi.

 

Bu gol, iki ayrı anlam birden taşıyordu. İlki; İspanya'nın Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde yediği birinci gol olmasıydı. İkincisi ise 1954 yılında Recep Adanır'ın deplasmanda İspanya'ya attığı golün ardından atılan ikinci gol oluşuydu.

 

Devrenin 1-1'lik eşitlikle tamamlanmasının ardından umutlanan milli takım, ikinci yarıya da çok iyi başladı.

 

Devrenin başlama düdüğünden itibaren oyunu rakip sahaya yıkan ve kaptırılan topları hızla geri kazanan A Milli Takım, İspanya karşısında 54. dakikada öne geçmeyi başardı.

 

Sol kanattaki Ferdi Kadıoğlu'nun yay üzerine çıkardığı topu Orkun Kökçü indirdi. Salih Özcan'ın gelişine vuruşu ağlarla buluştu ve Türkiye 2-1 öne geçti.

 

Bu golle üstünlüğün elimize geçmesinin ardından sahadan galibiyetle ayrılmak için çoğu kişide "Neden olmasın?" düşüncesi oluştu.

 

Dengeli oyunumuz sürerken, maçın başından bu yana sol kanadı etkili kullanan Cucurella'nın yaptığı bindirme ve içeriye çevirdiği topta savunmamızın yaşadığı aksaklıklar sonrası top, bir anda kale önünde bulunan Oyarzabal'ın ayağına geldi. İspanyol santrfor, bu ikramı geri çevirmeyince skor yeniden eşitlendi.

 

Kalan dakikalarda rakip kaleyi Barış Alper Yılmaz ve Mert Müldür ile birkaç yoklarken, İspanya'nın geliştirdiği ataklarda yaptığı kurtarışlarla Altay Bayındır sahneye çıktı. Milli file bekçisi, kritik anlardaki refleksleriyle takımını ayakta tuttu.

 

"KAZANABİLİRDİK"

 

Son düdüğün gelmesinin ardından futbolcular ve teknik direktör Vincenzo Montella mutluydu ancak maç sonu açıklamalarında hepsinin dilinde aynı söz vardı: "Kazanabilirdik"

 

Orkun'a da bu maç özelinde ayrı bir parantez açmak gerekiyor. İsmail Yüksek ve Hakan Çalhanoğlu'nun yokluğunda Salih Özcan ile orta ikiliyi paylaşan Orkun Kökçü sahada basmadık yer bırakmadı.

 

BİZ HAK EDİYORUZ

 

Şimdi Bizim Çocuklar için play-off'taki rakibi bekleme zamanı.. Mart ayında yeniden sahne alacak olan A Milli Takım'ın Dünya Kupası yolculuğu bugünden itibaren yolu yarılamış olarak devam ediyor. Dünyanın en iyi takımı olarak gösterilen İspanya ile deplasmanda 2-2 berabere kalan bu takımdan herkes çekinecektir. En son 2002'de gittiğimiz bu turnuvaya 24 yıl sonra katılmayı sonuna kadar hak ettiğimizi tüm dünyaya gösterdik. Fişi çekme zamanı...

 

TEŞEKKÜRLER MONTELLA

 

Göreve geldiği günden bu yana pozitif tavrı, oluşturmak istediği sistem ve taktik bilgisiyle öne çıkan Montella, İspanya karşısında da olumlu bir grafik çizdi.

 

6-0'lık ilk maçtan büyük dersler çıkardığı görülen Montella, büyük bir tebriği hak ediyor.

 

Haksız yere birçok kez eleştirilen İtalyan çalıştırıcı, planından hiç vazgeçmedi ve oyuncuların kendisine inanmasını sağlayarak play-off bileti alınmasında büyük rol oynadı.

 

Hem Montella'nın hem de Bizim Çocuklar'ın arkasında durarak hep beraber Dünya Kupası'na gitme zamanı…