ABD'li psikolog açıkladı: Eşinize asla söylememeniz gereken 2 iltifat

Tem 22, 2025 - 08:26
ABD'li psikolog açıkladı: Eşinize asla söylememeniz gereken 2 iltifat
ABD'li psikolog açıkladı: Eşinize asla söylememeniz gereken 2 iltifat

İltifatlar, çoğu zaman ilişkilerde sevgi ve takdirin bir göstergesi olarak kabul edilir. “Çok güzel görünüyorsun” ya da “çok iyi yemek yapıyorsun” gibi sözler, çiftler arasında genellikle olumlu bir hava yaratır. Ancak, uzmanlar bu tür ifadelerin ilişkilerde beklenmedik olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekiyor.

DailyMail'de yer alan habere göre; İltifatlar, karşınızdaki kişiyi mutlu etmek için söylenen hoş sözler gibi görünse de, profesyonel psikologlar bu tür ifadelerin bazen “talimat verme” amacı taşıyabileceği konusunda uyarıyor. Amerikalı psikolog Dr. Mark Travers, insanların çoğu zaman bu tür ifadelerin olumsuz etkilerinin farkında olmadan kullandığını belirtiyor.
Dr. Travers, Psychology Today’de yayınlanan yazısında, iltifatların genellikle insanları sakinleştirdiğini ve doğru şekilde iletildiğinde, kişiye değerli ve anlaşılmış hissettirdiğini vurguladı. Ancak, bazı iltifatlar, kişinin kendisini düzeltmesi gerektiği mesajını da verebilir.
Dr. Travers, “Nasıl her zaman bu kadar sakin olabilirsin?” gibi bir cümlenin, aslında duygusal baskılama ve sakinliği ödüllendiren bir ifadeye dönüşebileceğine dikkat çekiyor. Başta masum bir iltifat gibi görünse de, bu tür sözler, eşinizin acı ya da zorluklar yaşadığı anlarda bile sakin kalmaya çalışması yönünde örtük bir teşvik olabilir.Bu tür ifadeler, kişiye duygusal olarak kendisini baskı altında hissettirebilir. Dr. Travers, “Yetişkin ilişkilerinde duygusal baskılama övüldüğünde, eşinizin değerinin yalnızca uyumlu ve kolay bakım gerektiren biri olmasında yattığı mesajı güçleniyor,” diyerek, bu tür yaklaşımların derin bir etkiye yol açabileceğini belirtiyor.
Bir diğer yaygın ve tehlikeli iltifat ise, “Konuşabildiğim tek kişi sensin” ifadesidir. Dr. Travers, bu cümlenin eşinize, duygusal denetimi sağlamak için yalnızca ona bağımlı olduğunuzu düşündürebileceğini söylüyor. İlk bakışta yüksek bir güven ifadesi gibi görünse de, aslında bu sözler, duygusal bağımlılığı teşvik eden bir yapı oluşturabilir.Araştırmalar, insanların farklı duygusal ihtiyaçlarını farklı kişilerle karşıladıklarında daha sağlıklı bir ruh haline sahip olduklarını gösteriyor. Bir arkadaşınızla kaygılarınızı paylaşırken, başka bir arkadaşınıza daha derin duygusal meselelerinizi açabilirsiniz. Dr. Travers, “Duygusal destek çeşitliliği daha fazla refah sağlar çünkü bir ilişki, her türlü duygusal yükü taşıma görevini üstlenmez,” diyor.
Dr. Travers, daha önce ilişkilerde kullanılan bazı takma isimlerin, daha derin duygusal meseleleri görmezden gelme eğiliminde olabileceğini de belirtti. “Bebek”, “Tatlım” ve “Melek” gibi takma isimler, bir ilişkinin samimi ve yakın olduğunu hissettirebilir. Ancak bu tür isimler, genellikle gerçek anlamda yakınlık yaratmadan, daha derin meseleleri saptırmak ve asıl sorunu çözmekten kaçınmak amacı taşıyabilir.
İltifatlar, her ne kadar samimi ve sevgi dolu görünse de, ilişkilerde potansiyel olarak duygusal yük ve baskı oluşturabilir. Eşinizin duygusal sağlığını dikkate alarak, daha derin ve anlamlı bir iletişim tarzı geliştirmek, ilişkinin sürdürülebilirliği açısından oldukça önemlidir.