Gazze'nin çocuklarından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrı

Eyl 24, 2025 - 16:54
Gazze'nin çocuklarından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrı

Gazze'nin çocukları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdıkları bir mektupta, yaşadıkları derin acıları ve çaresizlikleri dile getirdiler. Mektuplarında, sadece kendi seslerini değil, tüm Gazze halkının acısını ve çaresizliğini temsil eden bir yardım çığlığına dönüşen duygularını paylaştılar.

Mektupta, son iki yıldır İsrail'in Gazze'ye yönelik gerçekleştirdiği saldırıların bir soykırım niteliği taşıdığı vurgulandı. Çocuklar, "Bu soykırım sadece bizi öldürmekle kalmıyor; varlığımızı silmeyi, kimliğimizi yok etmeyi ve doğduğumuz topraklardan söküp atmayı amaçlıyor." diyerek yaşadıkları travmanın boyutunu gözler önüne serdiler.

Gazze'nin çocukları, savaşın kıyıcı yüzüyle her gün ekmek kuyruklarında, fırınların önünde ve bombardıman altında hayatta kalmaya çalıştıklarını belirttiler. "Biz kendimizi sizin evladınız, torununuz olarak görüyoruz. Bu zulmün devam etmesine izin vermeyin." ifadeleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan yardım talep ettiler.

Mektuplarında, Türkiye’deki darbe girişimi sırasında Gazze halkının gösterdiği dayanışmayı hatırlatan çocuklar, Erdoğan’ın İslam dünyasındaki sembol rolünü vurgulayarak, "Milyonlarca Müslüman sizin sözlerinize ve eylemlerinize umutla bakıyor. Artık güçlü bir söz gerekmektedir. Bu zulmü durdurmalısınız." dediler.

"Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Biz Gazze’nin çocukları olarak size bu mektubu yazıyoruz. Bu mektup sadece satırlardan ibaret değil, göğe ulaşan çığlıklarımızın ve acılarımızın sesidir. Bu sadece bir mektup değil, her şehit çocuk, ailesini kaybetmiş her yetim, yarasını saracak kimse bulamayan her yaralı, evladını yitirmiş her anne ve evini, ailesini kaybetmiş herkes adına sana ulaştırdığımız bir yardım çığlığı ve son çağrıdır. Bu, uluslararası sessizlik çağında işlenen sistematik bir soykırım altından çıkan bir çağrıdır.. Sayın Cumhurbaşkanım, son iki yıldır Netanyahu, işgalci devleti ve Nazi ordusu tarafından, Gazze’de insanlara, taşlara, ağaçlara karşı sistematik bir soykırıma maruz kalıyoruz. Bu, tarihin gördüğü en acımasız, en kapsamlı soykırımlardan biridir; sadece çağımızda değil, tüm tarihte eşi benzeri görülmemiş bir felakettir. Bu soykırım sadece bizi öldürmekle kalmıyor; varlığımızı silmeyi, kimliğimizi yok etmeyi ve doğduğumuz topraklardan söküp atmayı amaçlıyor. Sayın Cumhurbaşkanım, biz savaş meydanlarında ölmüyoruz. Biz ekmek kuyruklarında, fırınların önünde, enkaz altında, annelerimizin kucağında ölüyoruz. Acımasız bombardımanlarda, boğucu kuşatmalarda, bedenlerimizi kemiren açlık ve susuzlukta ölüyoruz. Biz kendimizi sizin evladınız, torununuz olarak görüyoruz. Bu zulmün devam etmesine, düşmanın bu suçları işlemeye devam etmesine izin vermeyin. Sayın Cumhurbaşkanım, Türkiye’de darbe girişimi olduğunda Gazze o gece uyumadı. Sabah kadar sokaklardaydık, anneler ve camiler o darbe girişiminin başarısız olması için dua etti. Son seçimleri kazandığınızda Gazze’de şeker dağıttık, halk secdeye kapandı ve Allah’a şükretti. Kuşatma ve işgale rağmen size ve sevgili halkınıza her zaman sadık kaldık. Sayın Cumhurbaşkanım, siz İslam dünyasının bir sembolüsünüz. Milyonlarca Müslüman sizin sözlerinize ve eylemlerinize umutla bakıyor. Artık güçlü bir söz gerekmektedir. Bu zulmü durdurmalısınız. Bu soykırımı durdurabilecek güç sizde. Lütfen bizi ölümden ve açlıktan kurtarın. Kalplerimiz, Türkiye’deki kardeşlerimizin kalpleriyle birlikte atıyor. Umudumuz Allah’tan sonra sizdedir. Lütfen bizi yalnız bırakmayın."

Son olarak, "Umudumuz Allah’tan sonra sizdedir. Lütfen bizi yalnız bırakmayın." diyerek mektuplarını sonlandırdılar. Bu çağrı, Gazze'deki çocukların ve ailelerinin yaşadığı derin acıyı ve insani krizi dünyaya duyurmak amacıyla atılmış bir adım olarak öne çıkıyor.

daily ummah