İsrail'in ateşkesi ihlal etmesine ilişkin tam rapor
Gazze'de 9 Ekim 2025 tarihinde imzalanan ve ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin sponsorluğunda gerçekleşen Şarm El-Şeyh ateşkes anlaşması, Hamas tarafından yayınlanan detaylı bir raporla tehlike altında. İsrail'in son günlerde 15 Filistinliyi öldürdüğü 20'den fazla hava saldırısı düzenlemesinin ardından, Hamas Siyasi Bürosu tarafından hazırlanan ve "İsrail'in Şarm El-Şeyh Anlaşması İhlalleri" başlıklı rapor, anlaşmanın arabulucuları olan Mısır, Katar, Türkiye ve ABD ile paylaşıldı.
Hamas, İsrail'in ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana sivilleri hedef alarak, yardım akışını kısıtlayarak ve Gazze'nin temel altyapısının onarımını engelleyerek anlaşmanın neredeyse tüm maddelerini yok saydığını ifade etti.
Siviller hedefte ve "sarı hat" ihlal edildi
Raporun ilk bölümü, İsrail güçlerinin ateşkes sonrası hareket serbestliği tanınan bölgelerde sivillere ateş açtığını ve bu olaylarda 46'sı çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere 46 Filistinlinin öldürüldüğünü, 132 kişinin ise yaralandığını belirtiyor. Aralarında yedi çocuk ve iki kadının bulunduğu Abu Shaban ailesinin tamamen yok edilmesine dikkat çekilerek, "Bu saldırılar tesadüfi değil, İsrail’in anlaşmayı raydan çıkarma ve terör politikasını sürdürme kampanyasının bir parçasıdır" denildi.
İkinci büyük ihlal, İsrail'in geri çekilme sınırlarını belirleyen 'Sarı Hat' (Yellow Line) olarak bilinen geçici bölgeyle ilgili. Hamas, İsrail güçlerinin bu hattın ötesindeki geniş bölgeleri kontrol etmeye devam ettiğini ve Gazze sınırı boyunca yoğun ateş altında tuttuğunu aktardı. Rapora göre, İsrail askeri araçları, insansız hava araçları ve gözlem kuleleri, sakinlerin evlerine dönmesini engelleyecek şekilde, Gazze'nin 600 ila 1.500 metre içerisindeki 45 kilometrekarelik bir alanda faaliyet gösteriyor.
Yardımlar engelleniyor: "Gazze'yi aç bırakma politikası"
Hamas, soykırımcı İsrail'i ateşkesin insani yardım hükümlerini ihlal etmekle suçladı. Anlaşma uyarınca büyük miktarda gıda, yakıt ve insani yardımın Gazze'ye girmesi gerekirken, İsrail'in bilerek kısıtlamalar uyguladığı öne sürüldü:
-
Et, kümes hayvanı ve canlı hayvan gibi temel gıda maddelerinin girişi yasaklandı.
-
Dokuz gün içinde, kararlaştırılan günlük 50 tırlık kotanın sadece %7'sine denk gelen yalnızca 3 gaz ve 29 yakıt tırının girişine izin verildi.
-
Ürdün'den gelen yardımlar için kilit bir giriş noktası olan Zikim Sınır Kapısı kapatıldı.
-
Tohum, gübre ve güneş panelleri dahil olmak üzere tarımsal malzemeler engellendi.
Açıklamada, "Bu kısıtlamalar, ablukayı sıkılaştırmak ve sivilleri cezalandırmak için kasıtlı girişimlerdir," ifadesine yer verildi.
Yeniden inşa engeli ve cesetlerin kötü muamelesi
Raporda, İsrail'in Gazze'nin yeniden inşasını sistematik olarak engellediği de vurgulandı. Elektrik, hastane ve kanalizasyon sistemleri için malzeme ithalatına izin veren maddelere rağmen, İsrail'in neredeyse tüm malzemeleri bloke ettiği belirtildi. Ambulanslar, tıbbi cihazlar, inşaat malzemeleri ve hatta yerel bankalar için nakit paranın Gazze'ye girişi engellenenler arasında listelendi.
Hamas, ayrıca İsrail'in tutukluları serbest bırakma ve hayatını kaybedenlerin naaşlarına uygun muamele etme yükümlülüğünü de yerine getirmediğini belirtti. Serbest bırakılan tutuklulara darp, açlık ve aşağılama uygulandığı, iade edilen 150 Filistinlinin naaşının ise kelepçeli, gözleri bağlı veya zırhlı araçlar altında ezilmiş halde bulunduğu iddia edildi. Bu durum, "savaş suçu ve insanlığa karşı suç" olarak nitelendirildi.
Uluslararası topluma acil çağrı
Hamas, ateşkese tam bağlılığını teyit ederken, tüm ihlallerden yalnızca işgalci İsrail'in sorumlu olduğunu yineledi. Hareket, Mısır, Katar, Türkiye ve ABD'ye, anlaşmanın tamamen çökmesini önlemek için İsrail üzerinde acil baskı kurma çağrısı yaptı. Ayrıca uluslararası kuruluşları, İsrail'in savaş suçlarını soruşturmaya ve insani yardım hükümlerinin yerine getirilmesini sağlamaya davet etti.
